8 Kasım 2016 Salı

NÜKLEİK ASİTLER, 9.SINIF BİYOLOJİ, ÜNİTE1, BÖLÜM:4

DNA Nedir?
Hücrelerde meydana gelen metabolik olayların kontrolünde rol alan ve kalıtını sağlayan moleküllerdir.
DNA’nın Yapısı 

  1. DNA molekülü sarmal şeklinde kıvrılmış iki zincirden oluşmuştur.
  2. DNA molekülü iki nükleotit zincirinin arasında kurulan zayıf hidrojen bağları ile bir araya gelmeleri sonucu oluşur. Hidrojen bağları iki zincirin karşılıklı bazları arasında oluşur. Yapısındaki şeker deoksiribozdur.
  3. DNA’nın yapısındaki adenin nükleotit daima timin nükleoti ile, guanin nükleotit ise daima sitozin nükleotit ile karşılıklı olarak bağlanır.
  4. Adenin ile timin arasında ikili, guanin ile sitozin arasında ise üçlü zayıf hidrojen bağı kurulur.
  5. Zayıf hidrojen bağlarının oluşması sırasında su açığa çıkmaz. Bu bağları koparmak için su harcanmaz.
  6. DNA’da hidrojen bağlarının fazla olması DNA’nın daha kuvvetli olmasını sağlar ve erime ısısını yükseltir. Bu nedenle eşit sayıda nükleotitlerden oluşan DNA’lardan G/A oranı fazla olan daha sağlamdır.
  7. DNA molekülü çift zincirli olduğundan ve iki zincir birbirinin tamamlayıcısı olduğundan DNA molekülü ile ilgili bazı eşitlikler kurulabilir. Buna göre;
 Bir DNA molekülündeki toplam adenin sayısı timine, guanin sayısı ise sitozine eşittir.
A=T ve G=S’dir veya A/T=G/S=1’dir.
 DNA molekülündeki toplam pürin sayısı toplam pirimidin sayısına eşittir.
Pürin=Pirimidin, A+G=S+T veya A+G/T+S= 1’dir.



RNA NEDİR? ÇEŞİTLERİ GÖREVLERİ ÖZELLİKLERİ 

Bilim dünyasındaki açılımı ribo nükleik asit anlamında olan RNA, tek zincirli yapıdadır ve ribo nükleotitlerin birbirine bağlanması sonucu meydana gelmektedir.
 RNA, DNA'ya çok benzer olmakla beraber bazı yapısal ayrıntılarında farklılık gösterir. Hücre içinde RNA genelde tek zincirli, DNA ise genelde çift zincirlidir. RNAnükleotitleri riboz içerirler, DNA ise deoksiriboz (bir oksijeni atomu eksik olan bir riboz türü) vardır.
 DNA molekülüne oranla  RNA’ların boyları daha kısadır. RNA nın yapısını ise;  Adenin, Guanin, Sitozin ve Urasil maddeleri oluşturmaktadır. Hücre tipine bağlı olarak, 5 adet RNA türü vardır.

Mesencir RNA(mRNA)
Bu RNA türünün görevi, DNA molekülünde saklı halde bulunan genetik bilgilerin, protein yapısına aktarılmasında aracı görevi yapmaktır. Bu molekül, hücrede bulunan ribozomlara tutunarak, DNA molekülünden aldığı özel şifreye bağlı kalarak, hücre tarafından sentezlenecek amino asit sırasını belirlemektir. Bu molekül, DNA ile  bir nevi ortaklık yapmaktadır. mRNA lar, DNA’larda bulunan gen bölgesi ile, komplementerlik özelliği göstermektedir.İşin biraz daha karmaşık tarafı bir adet ökaryot hücre, yaklaşık olarak 10.000 farklı yapıda mRNA molekülü içermekte ve bu hücre, bunların hepsinden bir veya birden fazla polipeptid zinciri sentezler.

Transfer RNA(tRNA)
Bu tür moleküller, yonca yaprağına benzeyen bir yapıdadır ve bazen çift sarmallı olma özelliğine sahiptirler.tRNA ların zincirlerinde, 70 ile 99 adet ribo nükleotid bulunmaktadır.Bu moleküküllerin doğayla olan ilişkisine bakıldığına, doğada bulunan her 20 amino asit için, en az bir tane tRNA bulunmaktadır.Bu moleküllerin görevi ise, tRNA lar  kendilerine bağlanmış olan amino asitleri mRNA dan aldıkları kodona göre polipeptid zincirlerine dizerler.Ve bu moleküller, üç adet bazın meydana getirdiği ve antikodon adı verilen uçları sayesinde mRNA da yer alan kodon bölgesine bağlanarak üzerlerinde taşıdığı amino asitlerin mRNA daki şifreye bağlı kalarak doğru şekilde dizilmelerini sağlarlar.

Ribozomal RNA(rRNA)
rRNA lar, adından da anlaşılacağı gibi hücrede bulunan ribozomların temel yapısını oluşturan elementlerdir.Bu moleküller, toplam ribozom ağırlığının, %65’lik gibi önemli bir kısmını oluştururlar.




ETKİNLİK: